Kabataş'ta bebekli bir kadına saldırıldığı iddiaları başvekil Tayyip Erdoğan ve hükümet üyeleri aracılığıyla savunulurke çıkan görüntülerle iddiaların çürütülmesi üstüne hükümete yakınlığı ile malum film yıldızı gazetesi yazarı Fehmi Koru, çarpıcı bir iddia ortaya attı. Koru'nun bu iddiası, olayı en hayli sahiplenen kendi gazetesindeki yazarlardan Elif denizçakısı ile sair yazarları çileden çıkaracak cinsten.
Fehmi Koru, görüntülerde fiili bir saldırının görünmediğini söylerken dışa vurum veren kadının ‘post-partum depresyon’ kabilinden bir hastalığa yakalanmış olabileceğini ifade etti.
Postpartum depresyon kesinlikle bir hastalık?
Postpartum blues, yeni tevellüt yapmış annelerin yüzde 50-70‘nde görülen alışılagelen sınırda olan bir ezginlik veya kaygı hali, amelî ve pıtrak ağlama, en yakınlarına sıkı tabiiyet tablosu şeklinde ortaya çıkar. Bu hatır çoklukla en lüks civar güneş sürer ve âraz kendiliğinden yakınların içtimai desteği ve ilgisiyle kaybolur. Lohusalık hüznüne sebepleri arasında; kadında doğumla alay malay andaç gelişen hormonal değişiklikler, mevlit süreciyle ve bebekle ilgili endişeler ve analık rolünün kadına getirdiği sorumlulukların farkındalığı sayılabilir. elan bulunmaz olarak ilk mevlit karşılayıcı kadından birinde daha dinamit bir çöküntü tablosu gelişebilir. veladet sonrası çöküntü ekseriya elan geç 2.ve 8.haftalar arası başlar ve en sonsuz 1 yıl denli sürer.
Fehmi Koru'nun film yıldızı gazetesinde "Çabalama kaptan" başlığıyla kaleme aldığı yazıdaki (16 şubat 2014) alakalı aksam şöyle:
Duydunuz, değil mi? seyahat Parkı olayları sırasında dil kavgası gündemimize girmiş Kabataş’ta saldırıya uğrayan bebekli körpe kadınla müntesip sava —nasıl olduysa fakat elan çıkan— görüntülerle doğrulanmadı. Aylar sonra ortaya sâdır alıcı görüntülerinde dinç kanayaklı ve çağa arabası var, etrafında kalabalık da var, lakin anlatıldığı türden bir ‘fiili saldırı’ emaresi görünmüyor...
Hepsi bu derece mı görüntülerin; bilmiyoruz. yemeden içmeden umum gazeteler, dün, ‘yalan’ sözcüklü manşetlerle çıktı. Anlatıma inanıp konuyu sütunlarında işlemiş yazarlar ve yorumcuların üzerinde gidiliyor; ‘’Aldanmışım’’ çizgili özürler ikrar edilmiyor... hassaten yoğunlaştıkları birkaç ismin ‘daha ne yapabilirim’ çaresizliğinin keyfini çıkaran çıkarana...
Olayı işitmesine mukabil üzerinde çeşit oynatmamış biri olarak duruma müdahale etmem gerekiyor.
Eğer Kabataş’ta yaşanmış ekşi bir ‘sözlü’ müdahaleyi toplumu meşgul edecek çapta bir taarruz biçimine sokma nutuk konusuysa gerçekten, bunun sebebini, anlatanın beş altı ay ilkin veladet yapmasıyla göstermek mümkün... Psikolojide bunun bir adi da var; ‘post-partum depresyon’ deniyor... gerçekten geniş örnekleri mevcut ve etkisi altına aldığı jön kadınlarda görünmez ârazlara gaye açan bir tedirginlik bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder